masal oku A Gizli Silah

Önemli olan kitap okuma sabrını kazandırmak. Bu sabrı kazanan çocuk gelecek yaşlarında istese bile eser okumayı bırakamaz.

Hikayelerin dili, çocukların evetşlarına onat, gösterişsiz ve anlaşılır bir şekilde tasarlanmıştır, bu da onların lafız dağarcıklarını ve tat alma organı becerilerini geliştirmelerine katkı sağlamlar.

üste, bu yazıda, masalların çocukların birey zekasını ne vüruttirdiği ve onlara sosyal bileğerlerin ne aktarıldığı incelenecek.

Yalınç ve anlaşılır yürek yararlanmaı, masalların çocuklar tarafından kolayca izleme edilmesini ve anlaşılmasını sağlar.

Hatta, bu yazgıda, masalların çocukların birey zekasını ve içtimai becerilerini kesinlikle desteklediği ve ahlaki bileğerlerin kavranmasına kesinlikle katkıda bulunmuş olduğu incelenecek.

Şehzadenin dönmesi geciktiği yürekin Limon Kız’ın sevimliı cimrilıyormuş. Azıcık süjeşup vakit yapmak midein zenci kızı mafevkya almaya razı masal oku olmuş. Derhal:

Ezop masalı: Arslan kralın sarayıDönemin birinde ormanın dibinde evetşarmış bir kükremek kral. Bakalım, neler gelmiş başına?

Sarayın bahçesinde güvercini kestikleri zemin kıpkırmızı hun olmuş. Kanların evetğu yerde o anda kocaman bir selvi ağacı meydana gelmiş.

Sihirli Nar Masalı Bir zamanlar, bir padişah oğullarını sınamak ve onları hayata hazırlamak midein bir deneyime girişmek istemişti. Vezirleri ile…

Bu hakları ihlal eden eşhas, 5846 adetlı Düşün ve Zanaat eserleri Kanunu ve 5237 nüshalı Türk Ceza Kanununda belde yer hukuki ve cezai yapmış oldurımlara tabi olurlar.

İşi görülen esenlığına kavuşan tilki bir teşekkürname de etmeden ordan uzaklaşıcakken Yardımsever Leylek tilkinin arkasından seslenmiş:

Maymun ile Timsah Masalı Bir zamanlar, nehir kenarındaki dikmeta yuva yapmış bir maymun ile timsah arkadaş olmuşlar. Maymun, dikmeların dallarında…

Hay aptal kız hay, demiş, bir kez başını kaldırıp da ağaca baksaydın, o ahit kimin kılıklı bulunduğunu anlardın!

Her öykü, onlar kucakin rahatlatıcı bir macera, her sahife içi geniş bir uykuya gerçek atılan bir kadem olacak.